İleri derecede ayak bileği kireçlenmesinin tedavisinde ayak bileği sabitlemesi (artrodezi) çok yakın bir geçmişe kadar hep altın standart olarak kabul edildi. Günümüzde ise ayak bileği artrodezi birinci sırayı ayak bileği protezine kaptırmak üzeredir. Bunda, ayak bileği artrodezinin 20 senelik takiplerinde ayak eklemlerinde orta-ileri derecede kireçlenme saptanmasının, artrodezin uzun iyileşme döneminin ve inatla sürdürülen çalışmalarla tasarlanan protezlerin orta-uzun dönem sonuçlarının en az artrodez sonuçları kadar iyi olmasının rolleri büyüktür.
Halluks Valgus, ayak başparmağımızdaki şekil bozukluğunu tarifleyen Latince bir tıp terimidir. “Hallux”, ayak başparmağı demektir. “Valgus” ise deformitenin vücudumuzdan uzaklaşan yönde olduğunu anlatmaya yarayan anatomik bir terimdir. Normalde ayak aksına paralel, düz durması gereken ayak başparmağımız, Halluks Valgus’ta ikinci parmağa, diğer bir deyişle ayak dış tarafına doğru yön değiştirir ve döner. Bu durumda, ayak başparmağımızın biraz yukarısında bir şişlik oluşur. Bu şişlik sıklıkla “bunyon” olarak da adlandırılır. “Bunion”un kelime anlamı aslında “şalgam-turp”tur; eski zamanlarda bu şişliğe atfedilen benzetme günümüze dek süregelmiştir. Gerçekte durum, “ayak başparmağının biraz yukarısında görülen basit bir şişlik” veya “çıkıntı”dan çok daha karmaşıktır. Birinci tarak kemiği içe, onun üzerindeki parmak kemiği ise dışa doğru döndüklerinden bu iki kemik bir üçgen oluştururlar ve şişlik gibi gözüken aslında bu üçgenin tepe noktasıdır. Bundan dolayıdır ki bu şişliğin alınmasıyla halluks valgus düzelmez, üçgeni düzeltmek gerekir.
Ayak bileği eklem kireçlenmelerini o kadar sık görmüyoruz. Fakat ayak bileğinde lokal kıkırdak lezyonlarını çok daha fazla görüyoruz. Bu ne demek? Yani eklem kireçlenmesi eklem kıkırdağında yaygın dejenarasyonu anlatırken lokal lezyonlarda daha çok 1 cm kadarlık bir alanda ortalama bir problem var demektir. Genellikle bu kıkırdağın altındaki bir kemikte de bir nekroz dediğimiz kemik ölümü meydana gelir. Bugün bu tip lokal problemleri artroskopi ile tedavi etmeyi tercih ediyoruz. Ne demek artroskopi? 2 adet delikten girip uygun cihazlarla lezyonu görüp tedavi etmek demek yani kansız ameliyat olarak da halk arasında söyleniyor. Bu işlem bir gece yatmayı gerektiren genellikle ve alçı gerektirmeyen normal hayata hızlı dönüşü sağlayan bir işlem. Ben burda daha çok vakalardan örnek vererek anlatmak istiyorum. Örneğin bu vaka yurtdışında da oldukça ilgi çekmiş bir vakaydı. Kıkırdakta burada gördüğünüz gibi lokal bir lezyon var. Ve hastanın aynı zamanda sinir sıkışması da vardı ve ayak bileğinin arka bölgesinde ağrısı vardı. Tarsal tünel dediğimiz sinir sıkışması da vardı. Başka bir merkezde bu hastaya açık ameliyat önerilmişti yani kemik kesilerek yapılan açık ameliyat. Biz bu hastaya ayak bileğinin ön değil arka bölgesinden artroskopi yaptık ve mevcut sinirini de gevşettik. Aynı seansta hastanın kıkırdak lezyonunu da traşladık ve günlük hayatına hasta döndü. 45 yaşında bir kadın hastaydı ve iki senelik takibinde hastanın hiçbir şikayeti yoktu. Bazen burada gördüğümüz gibi daha büyük kistlerle karşılaşabiliyoruz ve bunları da yine artroskopik olarak içini kazıyıp ve içine greft dediğimiz kemikleri yine artroskopik olarak koyabilmekteyiz. Fakat bazen yine orta yaşlarda özellikle 40-60 yaş arasında kıkırdak lezyonu 1.5 cm’i geçebiliyor. Özellikle 1.5 cm’i geçen lezyonlarda fakat yaygın kireçlenme de yoksa eğer eklemde o zaman artroskopiden fayda görmüyor bu gibi vakalar. O zaman açık cerrahiyi tercih ediyoruz.
İntermetatarsal sinirler ana posterior tibial sinirin dalları olan medial plantar ve lateral plantar sinirlerin devamıdır. Tekrarlayan travmalar sonucu üçüncü intermetatarsal sinirin schwann kılıfında kollajenöz madde birikimi sonucu oluşan perinöral fibrozis nedeni ile sinirin genişlemesi Morton nöroması olarak adlandırılır.
Çocuklarda Düztabanlık: Her insan beş yaşına kadar düztabandır. 5 yaşına kadar çocuklarda görülen düztabanlık gayet normal bir durumdur. 10 yaşından sonra düztabanlığı düzelmeyen bir grup çocukta klinik ve radyolojik (röntgen ile inceleme) birçok faktör bir arada değerlendirildikten sonra hekimin değerlendirmesi önemlidir. Düztabanlığa bağlı ağrısı olan çocuklara tabanlık verilebilir, ilerleyen durumlarda ameliyat ile düztabanlığın düzeltilmesi mümkündür.
Erişkinlerde Düztabanlık: Düztabanlık sadece doğuştan olmaz. Sonradan romatizmal bir hastalık sonucu, aşırı kilo ve/veya aşırı uygunsuz ayakkabı kullanımı sonucunda da gelişebilir. Ağrı, ayak şeklinde ve ayakkabıda deformite şeklinde karşımıza çıkar.
Çukur Taban Hastalığı (CMT) bir nörolojik hastalıktır. Yani sinirsel bir hastalıktır. Ayağı besleyen sinirlerin çalışmamasına bağlı olarak ayaktaki bazı kaslar çalışmaz ve çalışan kaslar dominant hale gelerek ayağı deforme ederler. Ayağın şekli değişir ve yamulmaya başlar. Hastalar genellikle ayaklarının dış kenarları üzerinde yürürler ve burada nasırlaşmaları olur. İleri derecelerinde ise hastaların ayaklarındaki hareketlerde sınırlamalar olur. Bazı hareketleri yapamazlar. Bu nörolojik hastalıklar yani kas dengesizliğine bağlı ayak deformasyonları ameliyatla başarılı bir şekilde düzeltilebilmektedir.
Yüksekten düşme sonucu topuk kırıkları oluştuğu için kişi ciddi bir ağrı hisseder. Dolayısıyla bunun üzerine uzmana görünme ihtiyacı duyar. Genellikle ağrının topuk kırığı olduğu röntgenle anlaşılır. Fakat bu kadar belirtili olmayan şekli de vardır. Örneğin; uygun olmayan ayakkabılarla koşu gibi sportif faaliyetler sonucu, stres kırığı dediğimiz topukta oluşan stres kırığı sonucu da ortaya çıkabilir.