Prof. Dr. Tahir Öğüt, ayak bileği kıkırdak tedavisi hakkında bilgi veriyor.
Ayak bileği kıkırdak problemleri denildiğinde akla ayak bileği eklemini oluşturan kıkırdaktaki sorunlar gelmektedir. Her eklemde olduğu gibi ayak bileğini oluşturan kemiklerde kıkırdakla kaplıdır. Bunlardan en sık zarar göreni üzeri kıkırdakla kaplı olan talus denilen kemiktir. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Travmaya bağlı ortaya çıkabilir onun dışında nedeni olmaksızın da ortaya çıkabilmektedir. En sık nedeni travma sonrası ve metabolizmal bozukluklar sonrası görülmesidir.
Bunun dışında iyi huylu tümörler buraya yerleştiği zaman bu da kıkırdakla birlikte bu kemikte problem yaratmaktadır. Bunlar lokal problemlerdir. Kıkırdak alanının sınırlı bir kısmını ilgilendirmektedir. Eğer bu problem kıkırdakta yaygın olursa o zaman ayak bileği kireçlenmesi oluşmaktadır. Ayak bileği kireçlenmesinin diğer lokal lezyonlardan ayrılması gerekmektedir. Tedavileri ve sonuçları çok farklıdır. Lokal lezyon daha tedavi edilebilen ve sonuçları daha iyi olan bir problemdir. Buna tıp dilinde osteokondral lezyon denir ve günümüzde rahatlıkla tedavi edilebilen bir problemdir.
Günümüzde ayak bileğinin lokal kıkırdak problemlerinin tedavisinde altın standart Artroskopik Yöntemdir. 8 milimetrelik iki adet delikten ayak bileği içerisine dijital kameralarla girilip, ayak bileği görünür hale getirilip müdahale edilmesini ifade etmektedir. Burada problemin büyüklüğü, hacmi ve çapı çok önemlidir. Eğer 1 santimetre kareyi geçmiyorsa ve derinlik olarak da 5-6 milimetreden fazla değilse bu lezyon, o zaman sadece lezyon çıkarılır ve zemini delinerek ameliyat sonlandırılır. Burada %85 civarında başarı sağlanabilir.
Ancak bu büyüklük 1 santimetre kareyi geçiyorsa ve derinlik olarak 6 milimetreden fazlaysa bu lezyon, o zaman sadece içi bırakılarak sonlandırılamaz. İçinin doldurulması gerekir. İçini doldurmak için çeşitli teknikler vardır. Bunlardan ülkemizde en sık uygulananı, dizden kıkırdaklı kemik alınması ve buraya yerleştirilmesidir. Bu teknik, tecrübeli ellerde iyi sonuç verebilir ancak 2 sakıncası bulunmaktadır. Hastanın sağlam olan dizinde ağrı yaratabilir. Kemik kesildiği için komplikasyon riski daha büyüktür ve iyileşme süresi daha uzundur.
Günümüzde 1 santimetre kareden büyük lezyonları da %90'ın üzerinde bir oranda tamamen artroskopik olarak yapılabilir. Ancak burada parça, diz yerine kök hücreden daha zengin olan leğen kemiği üzerindeki çıkıntılı kemikten alınır. Üst kısmı da özel bir kollajen membran ile kapatılır. Bu yapılan standart bir tekniktir. Bunun bir üst aşaması günümüzde çatı görevi gören membranın kök hücre ile birleştirilmesidir. Bu kök hücrenin de hastanın göbek çevresindeki yağından alınması ve bu membranın kök hücreyle birleştirilmesidir.